Bulgaristan’da Hükümet Arayışında Kırmızı Çizgiler Olacak mı?

Bulgaristan’da bu yılın ilk genel seçimi yapıldı; diyorum. Çünkü geçtiğimiz yıla üç genel seçim sığmıştı. Kasım 2021 seçimlerinden sonra kurulan hükümetin ömrü sadece altı ay sürdü ve ülke tekrar seçime gitmek zorunda kaldı.

2 Ekimde yapılan seçimlerin ardından yedi parti meclise girdi. Bana göre bu seçilerden çıkartılabilecek en önemli sonuç şu ki, büyük umutlarla kendisine büyük şans verilen ve birinci parti de olan “Böyle Bir Halk Var” partisinin düştüğü durumdur. Kendine verilen bütün krediyi (üç seçim sonunda da) heba eden, batıran, son hükümetten bakanlarını çekerek hükümetin de ipini çeken bu parti vatandaştan kırmızı kart gördü. Artık meclis dışında, bundan sonra tek adım kaldı; adının da siyasetten silinmesi. Vatandaşın bu tokadını takdir ediyorum.

Daha önce ülkeyi üç dönem yöneten ve vatandaştan sarı kart gören eski başbakan Borisov’un partisi GERB, tekrar birinci sıraya çıktı. Bana göre, GERB vatandaşın -hatalarının muhasebesini yapması için- beklemeye aldığı bir partiydi. Geçen yıl GERB ile birlikte DPS/HÖH statüko partileri ilan edildi ve diğer partiler onlarla koalisyon yapmayacaklarını önceden, peşin peşin ilan ettiler. Kırmızı çizgili bu durumlar, hükümet kurmayı iyice zorlaştırıyordu. Burada Cumhurbaşkanı Radev’in de etkisi olduğu yadsınamaz bir gerçeklik olarak kabul edilmeli.

2 Ekimde çıkan sonuçlar, vatandaşların hangi mesajlarını taşıyor. Meclise giren tüm partilerin bunu iyi okuması gerekir. Aksi takdirde Bulgaristan seçim yapmaktan bitap düşecek, artık.

Cumhurbaşkanı Rumen Radev, basına yaptığı değerlendirmede –halktan aldığını düşündüğü- mesajı şu şekilde ifade ediyor[1]:

“Şimdi siyasi cesareti gösterme zamanı. Hükümet etmek korkutucu değildir. Bu seçimler hiçbir partiye tek başına hükümet kurma görevi vermedi. Bu sonuç, insanların ortak çözümler bulmayı beklediğinin bir işaretidir. Zira Bulgaristan’ın istikrarlı bir meclise ihtiyacı var.”

Radev, seçimlerin ardından partilerin yeni kırmızı çizgiler koymasının endişe verici olduğunu ifade ediyor. Tabii bunun ardında Avrupa’da yaşanan enerji krizi ve bundan mütevellit kış boyunca yaşanacak ısınma probleminin olduğu söylenebilir.

Meclise giren partiler, birbirlerinin önüne çizgi çekmeden koalisyon görüşmelerini yürütmek zorundalar. İfadelere bakılırsa Cumhurbaşkanı kendi kırmızı çizgilerini kaldırmış gibi.

Vatandaş seçime gitmekten bıkmış vaziyette, katılım % 35… Hiç kuşkusuz bu bir mesaj.

Vatandaş uzlaşmadan kaçanı meclis dışına atıyor. Bu da bir mesaj…

Netice itibariyle, uzlaşma sağlanıp sağlıklı bir hükümet kurulmadığı takdirde, birçok kişinin daha seçimler yapılmadan konuştuğu gibi altı ay sonra yeni bir seçim gelebilir.

Netice itibariyle, esas sorun sistemde aranmalı. Bulgaristan’ın komünizm sonrası seçim sayısına ve hükümetlerin ömürlerine bakmak sorunu bulmak anlamına gelecektir. Nihai çözüm belli, bir dönem Boyko  Borisov gündeme getirdi: Başkanlık sistemi… Ancak anında içi boş sloganlarla karşılaştı: “Hitler istemiyoruz, tek adam istemiyoruz vs.” Laf-ı güzaf… Zamanında Türkiye’deki itirazların Bulgarcaya çevrilmiş halini gördük. Slogancılığı bırakıp aklı selim ile bakmak şart. İçi boş sloganlarla hiçbir sonuç elde edilmiyor.


[1] https://www.24chasa.bg/bulgaria/article/12725032

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s